Su çiçeği (Varisella)

Share

Su çiçeği varisella-zoster virüsünün sebep olduğu, vücutta kaşıntılı, kırmızı döküntüler, yorgunluk ve ateş ile kendini gösteren bulaşıcı bir hastalıktır. Su çiçeği döküntüleri ilk olarak gövde ve yüzde ortaya çıkar ve 250-500 veziküle kadar çoğalarak tüm vücuda yayılabilir. Su çiçeği vakalarının çoğu 15 yaşından küçük kişilerde görülür.

Su çiçeği hastalığı nasıl bulaşır?

Su çiçeği son derece bulaşıcı bir hastalıktır ve insandan insana direk temas veya enfekte kişinin hapşırması ya da öksürmesi esnasında havaya yayılan virüsün diğer kişiler tarafından solunmasıyla bulaşır. Hasta kişi ilk döküntülerin belirmesinden 1-2 gün öncesinden başlayarak vücuttaki tüm içi sıvı dolu döküntüler kabuk bağlayana kadar geçen süre boyunca hastalığı bulaştırmaya devam eder. Enfekte bir kişiyle temas yoluyla su çiçeği virüsünü alan kişide su çiçeği hastalığının ortaya çıkması 10-21 gün alabilir.
Bulaşmanın gerçekleşmesi için yakın temas gerekmemekte, aynı ortama girmek yeterli olmaktadır. Su çiçeği geçirmemiş ve su çiçeği aşısı olmamış herkes su çiçeğine hastalığına yakalanabilmekte ve bu kişilerde hastalığın çeşitli organlara verdiği zararlar ortaya çıkabilmektedir. Su çiçeği vakalarının %90’ı 15 yaşına kadar görülmekte ve hemen herkes su çiçeği hastalığını geçirmektedir.

Kimler su çiçeği aşısı olmalıdır?

Su çiçeği hastalığını geçirmemiş olan;
• Bir yaşından itibaren (tercihen 15 aylık) tüm çocuklar
• Kreş ve okula başlayacak olan çocuklar
• Bağışıklık kriterleri uygun akut lösemili bireyler, immünyetmezliği olanlar
• Kronik hastalığı bulunanlar
• Organ nakli planlanan hastalar
• Sağlık personeli
• Kreş ve okul personeli
• Çocukluk çağında aşılanmamış adolesan ve erişkinler.
• Doğurgan yaşta olan ve gebe kalmayı planlayan anne adayları

Su çiçeği nasıl bir hastalıktır?

Su çiçeği, çocuklarda genellikle 5-10 gün boyunca devam eden bir hastalıktır. Çoğunlukla 5-6 günlük bir okula devamsızlık süresine yol açar. Su çiçeği hastalığına yakalanan çocukların yarısı yüksek ateş, şiddetli kaşıntı ve rahatsızlığa yol açan döküntüler, sıvı kaybı ya da baş ağrısı gibi semptomlar sebebiyle doktora başvurmaktadırlar. Her 10 çocuktan 1’inde de, yine doktor müdahalesi gerektiren, cilt enfeksiyonları ya da diğer ciddi enfeksiyonlar, kusma ve ishale bağlı sıvı kaybı, zatürre gibi ciddi sorunlar görülür.

Su çiçeği hastalığına bağlı ciddi sorun görülme riski daha yüksek olan gruba küçük çocuklar, gençler, yetişkinler ve hastalık ya da uzun süreli ilaç tedavisine bağlı olarak bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler girmektedir.

Bir çocuk, hastalığı hafif ya da orta derecede geçiriyor olsa bile yine de hastalığa bağlı rahatsızlıklar yaşar, en azından hastalığı bulaştırma sürecini tamamen atlatana kadar kreş, okul veya çocuklarla temas halinde olabileceği diğer ortamlardan uzak tutulmalıdır. Bu da 10 gün veya daha uzun bir süreç gerektirir. Erişkinlerin çoğu ve ciddi su çiçeği riski taşıyan ve aşılanamayan kişiler bu hastalığı su çiçeği geçiren çocuklardan alırlar. Maddi olarakta aşılama ile kar sağlandığı gösterilmiştir. Hastalığa bağlı maddi ve manevi istenmeyen sonuçların önlenmesi açısından çocukların aşılanmasının her zaman erişkinlerin aşılanmasından daha başarılı olduğu bilinmektedir.

Çocuğunuz her an pek çok riskle karşılaşabilmekte ve bunlara bağlı olarak hastaneye yatabilmektedir.
Çocuğunuzun;
• Merdivenden düşme nedeniyle hastaneye yatma ihtimali 6100 çocukta 1
• Bisiklet kazasına bağlı hastaneye yatma ihtimali 5000 çocukta 1
• Trafik kazası nedeniyle hastaneye yatma ihtimali 8500 çocukta 1
• Su çiçeğine bağlı olarak gelişen sorunlar nedeniyle hastaneye yatma ihtimali 2000 çocukta 1’dir.

Çocuğunuzun su çiçeğine nedeniyle gelişen sorunlar nedeniyle hastaneye yatma ihtimali, trafik kazası geçirmesi veya merdivenden düşmesi ihtimalinden 2-3 kat fazladır. Çocuğunuzun arabanın koltuğunda korumasız olarak yolculuk yapmasını veya merdiven olan yerlerde kontrolsüz olarak oynaması ihtimalini düşünemezsiniz bile. Çocuğunuzu su çiçeğinden korumanız da aynı oranda önem taşımaktadır.

Hiçbir zaman su çiçeğine bağlı ciddi enfeksiyon riskinin ve sorunların ne zaman ve kimde ortaya çıkacağını tahmin edebilmek mümkün değildir. Su çiçeğinden ve daha da önemlisi ciddi ve ağır hastalıktan ve sonuçlarından koruyan güvenilir ve etkin bir aşı varken risk almamak en doğrusudur.

Su çiçeği aşısının rutin olarak uygulandığı ülkelerde (örneğin Amerika’da 1995’ten beri 12-18 ay arası bebeklere ve daha büyük çocuklara ve hastalığı geçirmemiş erişkinlere rutin uygulanmaktadır) su çiçeği aşısı kullanılmaya başlanmadan önce hemen hemen herkes su çiçeği geçiriyordu. Yani su çiçeği görülme oranı yıllık doğum sayısına eşitti. Yılda yaklaşık 4 milyon su çiçeği vakası, su çiçeğine bağlı sorunlar ve ağır hastalık nedeniyle 11.000 hastaneye yatış ve her yıl su çiçeği nedeniyle 100 ölüm görülüyordu. 1995’ten bu yana rutin su çiçeği aşılaması ile su çiçeği hastalık oranı ve hastaneye yatış oranı %70-80 azalmıştır.

Su çiçeği vakalarının %90’ı 15 yaşından küçüklerde ortaya çıkmaktadır. Hastalığın en çok görüldüğü yaş grubu 1970-1980’lerde 5-9 yaş iken son yıllarda hemen okul öncesi yaşlarda yoğunluk görülmektedir.

Neden aşılanmalıyız?

Su çiçeği (Varisella) sık görülen bir çocukluk çağı hastalığıdır. Genellikle hafif seyreden bir hastalık olmakla birlikte, özellikle erken çocukluk ve yetişkinlik döneminde bazı kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
• Su çiçeği virüsü insandan insana hava yolu ile veya suçiçeği veziküllerinin içindeki sıvı vasıtasıyla bulaşabilir.
• Ciltte kırmızı renkte kabarıklıklar, kaşıntı, ateş ve yorgunluk ile kendini gösterir.
• Ciddi cilt enfeksiyonlarına, kalıcı yara izlerine, zatürre, beyin hasarı, kemik enfeksiyonu, kan enfeksiyonu, kalp tutulumu ve hatta ölüme yol açabilir.
• Suçiçeği hastalığı geçirmiş olan bir kişide yıllar sonra “zona” ortaya çıkabilir.
• ABD’de her yıl 12.000 civarı insan suçiçeği sebebiyle hastaneye yatmaktadır.
• ABD’de suçiçeği sebebiyle her yıl 100 civarı insan hayatını kaybetmektedir.

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir