Pırlanta’nın doğada işlenmeden bulunan hali ‘Elmas’tır.Elmas bilinen en sert maddelerden biri ve değerli bir taştır. Karbon elementinin bir modifikasyonu grafit, diğeri ise elmastır. Elmasın saf karbon olduğu ilk olarak Fransız kimyacı Lavoisier tarafından keşfedilmiştir. Lavoisier, elması yakmış ve yanma gazının sadece karbondioksit olduğunu görünce elmasın karbon olduğu hükmüne varmıştır.En belirgin özelliği sertliğidir. Mineralojide kullanılan mohs sertlik göstergesinde en yüksek rakamla (10) gösterilir. Bu, diğer bütün mineralleri çizebilmesi demektir. Sertliğinden dolayı endüstriyel aletlerde kullanılması büyük önem kazanmıştır. Keza dayanıklılığından ve ışığı çok iyi kırmasından dolayı kıymetli bir ziynet eşyasıdır.
Elmas, ametalik özellikler gösterir. Erime noktası 3500°C’dir. Yoğunluğu yaklaşık 3,5 gr/cm3tür. Havada 850°C’de yanar. Havasız ortamda 1500°C’de grafite dönüşür. Oda sıcaklığında hiçbir madde etki etmez. Florla 750°C’de, karbon tetra florür (CF4) bileşiğini meydana getirir. Diğer halojenlerle birleşmez. Elmas izometrik bir sistemde kristallenir. Her karbon atomu kendisini çevreleyen dört karbon atomuyla düzgün dörtyüzlü meydana getirecek şekilde bağlanmıştır. Daha doğrusu iki tâne kare tabanlı piramidin taban tabana gelmiş şekli görünümündedir. 12 yüzlü ve kübik kristal yapıları da vardır. Kristallerin rengi beyaz, kahverengi, siyah veya renksiz olabilir. Mineralin içinde yabancı atom mevcudiyeti de söz konusu olabilir. Fakat her 10.000 karbon atomu başına ancak bir tane yabancı atom bulunur. Hatta güzel tabiî elmasta 100.000 atom başına ancak 1 tane yabancı atom bulunur.
Elmas orijinal olarak yalnız kimberlit kayalarında bulunur. Diğer kayalarda bulunan elmas, muhtemelen kimberlitten aşınmayla veya tortuların başkalaşım geçirmelerinden meydana gelmiştir. Kimberlit kayasında bâzan elmas bulunmayabilir. Bulunma nisbeti ancak ortalama kırk milyonda birdir. Kimberlit, yüksek nispette magnezyum ve demir bulunduran volkanik kaya kalıntısıdır. Bu kayalarda birçok başka mineral de bulunur. Kalsit, olivin, ilmenit, mika vs. gibi. Kimberlit yer kabuğunun derin tabakalarında kanallar şeklinde bulunur. Elmasın bazı yer kabuğu hareketleriyle yukarıya çıktığı kabul edilmektedir. Kısmen de bazı bölgelerde nehir kumlarına karışmıştır. Elmasın en çok bulunduğu yerler olarak, Güney Afrika (Kimberley’de), Güney Amerika, Endonezya ve Hindistan sayılabilir.
Pırlanta Üretimi;
Ayrı bir sistemle hem kesilmiş, hem de parlatılmış hale getirilebilen yegane mineral, elmastır. Birçok elmas kristali kendiliğinden pırlanta olacak şekildedir. Fakat bir kısmı da kesilmek zorundadır. Kesilmesi dikkat ve titizlik ister. Elmasların kıymeti dört faktörle ilgilidir: Kesilme, renk, büyüklük(karat) ve parlaklıktır. Çatlak olup olmaması da çok önemlidir. Çünkü, çatlaklık, ışık girişini zorlaştırmaktadır. Sarı ve kahverengi elmaslar pek istenmez.Pembe, menekşe rengi ve yeşil elmaslar çok makbuldur. Kesilme şekli belki de en mühim faktördür ve parça büyüklüğü ile kıymeti artar. De Beers dünyanın en büyük üreticisi İngiliz bir firmadır.
TÜRKİYEDE İLK ELMAS KESİMİ
Türkiye’ye ilk elmas kesim fabrikası 1989 yılında İlyas Özasi tarafından getirildi.Günümüzde az sayıdada olsa Türkiye’de elmas kesim atölyeleri bulunmaktadır.
Elmas ziynet eşyası olarak ve yüzük taşı olarak çok yaygın bir şekilde kullanılır. Elmasın güzelliği eskilerin de çok dikkatini çekmiş ve hatta hastalık ve zehirlenmeyi önlediği sanılmıştır. Elmasın esas kıymeti kesme tekniğinin gelişmesinden sonra (17. yüzyılın sonlarına doğru) başlamıştır. Elmasın kesilmesi yine elmasla yapılmaktadır. Zînet eşyalarından başka endüstriyel aletlerde de elmas kıymetini devam ettirmektedir. Endüstride kullanılan miktarı % 75-80 kadardır. Fakat kıymet olarak % 25-30 civârındadır. Endüstride cam kesici, taş yontucu, delici ve perdahlayıcı aletlerde kullanılır.
Tarih Boyunca Pırlanta;
4 bin yıl önce Hindistan’da bulunduğu günden bu yana mihraceler, krallar ve prenslerin taptığı pırlanta, günümüzde de kadınların büyük ilgisini çekiyor. Geçmişten günümüze kadar pırlanta hakkında anlatılan pek çok öykü var. Mesela Eski Yunanlılar pırlantanın gökten düşen yıldız parçaları olduğuna inanırken kimileri Eros’un oklarının ucunda da pırlanta olduğuna inanmış. Bu yüzden midir bilinmez, pırlanta her zaman aşkın sembolü olarak görülmüş.
Ancak pırlantanın evliliğin ve aşkın simgesi olması 1477 yılına dayanıyor. Avusturya Arşidükü Maximillian, Mary’ye aşkının sembolü olarak bir pırlanta yüzük armağan etmesi dünya çapında bir geleneğin başlamasına da neden olmuş. Alevler arasında işlenmesiyle aşkın gücünü ve tutkuyu kuvvetle yansıtan pırlanta, ışıltısı ve güzelliğiyle kadını baştan çıkaran bir özelliğe sahip.
Yüzyıllar öncesinde pırlanta bu kadar önemliyken aslında günümüzde de durum pek farklı değil. Çünkü hala çoğu kadının hayalini tek taş bir pırlanta eşliğinde edilecek evlilik teklifi süslüyor. Günümüz kadını mücevheri bir güç, bir statü simgesi olarak görüyor. Bu değer yükseldikçe kadın statüsünün de yükseldiğini hissediyor.
Bunları Biliyormusunuz; Uzmanlara göre pırlanta seçerken kişilerin 4C özelliğini göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Bunlar kesim (cut), renk (color), berraklık (clarity) ve karat ağırlığı (carat weight). Bir pırlantanın değeri ne denli nadir bulunduğuna, fiyatı da bu dört özelliğe bağlı.
Çıplak gözle bakıldığında aynı gibi görünse de hiçbir pırlanta birbirinin aynı değil. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C özelliğine ve bunların bileşimine bağlı.
Kesimin kalitesi pırlantanın göz alıcı ışıltısını ortaya çıkarması açısından 4C kuralının en önemli kısmını oluşturuyor. Diğer özellikler doğadan kaynaklanırken kesim özelliği, pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik. Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi bir kesim, pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarıyor.
Pırlanta kesimiyle pırlanta şeklini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Şekil kişinin zevkine bağlı. Yuvarlak kesim, bilinen kesimler arasında en popüler olanı. Diğer kesimler arasında zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesim sayılabilir.
Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarından oluşuyor. Pırlantalar renksize ne kadar yakın olduklarına bakılarak sınıflandırılıyor. En beyazından gözle görülür sarımtıraklara kadar değişik tonlara sahip olanları var. Bunun yanı sıra çok nadir bulunan bazı pırlantalarda pembe, mavi, sarı gibi renklere de rastlanıyor.
Bir pırlantanın berraklığı “doğanın parmak izleri” olarak adlandırılan lekelerine bakılarak belirleniyor. Hemen hemen hepsinde pırlantayı oluşturan karbon kristalinin küçük izlerine rastlanıyor. Bir taşın üstündeki leke ne kadar az ise taş o kadar değerli sayılıyor.
Karat bir pırlantanın ağırlık ölçüsü. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı, kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabiliyor.
Pırlantanın Bakımı ve Korunması;
Bakım: Mücevherinizin bir ömür boyu kullanılmasını sağlamak için, dikkat ve itina ile bakılması ve korunması gerekir. Doğada, bir elmasın kristalleşmesi için milyonlarca yıllık ısı ve basınç gerekir. Bu durum mücevherlerinizin mümkün olan en iyi şekilde bakımının yapılmasını ve en parlak şekilde korunmasını gerektirir.
AMONYAK BANYOSU:
Bir birim amonyak ve altı birim ılık sudan oluşan bir solüsyon hazırlayınız. Fırçalayınız.
DETERJAN BANYOSU:
Herhangi bir yumuşak ev tipi sıvı deterjan kullanarak bir küçük kaba ılık köpük hazırlayınız. Klor ihtiva eden herhangi bir temizleyici madde kullanmadığınızdan emin olunuz.Sabun köpüğü oluşturuncaya kadar,fırçalayınız.Mücevherinizi,bir süzgeç üzerine koyarak ılık su ile durulayınız.
SOĞUK SU BANYOSU:
Bir birim çok yumuşak bulaşık deterjanı ve dört birim soğuk sudan oluşan bir solüsyon hazırlayınız. Yarım saat mücevheri bu solüsyonda bekletiniz. Daha sonra çıkarıp fırçalayınız. Parçaları yeniden solüsyondan geçiriniz.
Yukarıda belirtilen solüsyonlardan herhangi birini hazırlayınız. Yumuşak ve metalik olmayan bir fırça ile mücevherinizin yuva, tırnaklar ve sivri uçlar etrafındaki kirini yumuşak dokunuşlarla temizleyiniz. Kağıt havlu ile kurulayınız.
Koruma:Kaba işlerle uğraşırken mücevherinizi kullanmayınız ya da takmayınız. Mücevherlerinizi güçlü klorlu çamaşır suyu ile temas etmesine izin vermeyiniz. Bu, mücevherinize zarar vermez ama metal renginin matlaşmasına ya da bozulmasına neden olur. Mücevherlerinizi karışık bir şekilde bir mücevher kutusuna koymayınız. Birbirlerini çizmeleri mümkündür. Mücevherlerinizi kağıt mendile sararak küçük bir plastik torbada ya da kese içinde saklayınız. İnci,zümrüt gibi değerli taşların canlılığını kaybetmemesi için hava alması ve ten teması gerektiğinden uzun süreli kapalı bırakmayınız.
Fiyatı Neye Göre Belirlenir;
Öncelikle pırlantaya mutlu günleriniz için ödeme yaptığınızda bir “lüks” satın aldığınızı bilmeniz gerekir. Tüm dünyada milyonlarca çift birbirlerine olan sevgilerini ifade etmek için pırlantayı tercih ederler. Çok çeşitli taş seçeneklerinden bütçelerine ve zevklerine göre bir tanesi onların aşkını ifade edecektir ve üzerinde maddi değerinin yanında manevi değeri de yıllar boyunca kalacaktır.
4C özelliği: Kesim (Cut), Renk (Color), Berraklık (Clarity), Karat Ağırlığı (Carat Weight)
Bir pırlantanın değeri, ne denli nadir bulunduğunun, fiyatı da dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görülse de, hiçbir pırlanta bir diğerinin aynı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C özelliğine ve bunların bileşimine bağlıdır. Bu sitede bulacağınız 4C bilgileri pırlantaların neye göre sınıflandırıldığı ve fiyatlandırıldığı konusunda sizelere kısa bir ön bilgi verecektir.
Kesim (Cut):Kesim belki de 4C özelliklerinden en önemlisidir; çünkü pırlantanın göz alıcı ışıltısı kesiminin kalitesi sayesinde ortaya çıkar. Diğer özellikleri doğadan kaynaklanırken kesim özelliği, pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliktir. Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi bir kesim pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarır.Çok teknik bir konu olan pırlantanın kesimiyle, pırlantanın şeklini karıştırmamak gerekir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesim, bilinen kesimler arasında en popüler olanıdır. Diğer kesimler arasında; zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesim sayılabilir.
Ünlü pırlanta eksperi Saul Spero 25 yılını pırlanta alan insanlarla yaptığı araştırmalar sonucu hangi karakterdeki bir kadının hangi şekilde ki pırlantayı tercih ettiğini şöyle açıklıyor.
Şekil Karakter ;
Yuvarlak: Ailesine bağlı, güvenilir, sakin
Oval: Yaratıcı, düzenli, fırsatları değerlendiren.
Kalp: Duygusal, feminen, hassas.
Dört Köşe: Disiplinli , muhafazakar, dürüst.
Markiz: Dışadönük, agresif, yaratıcı, iş kadını.
Damla: Nazik, saygılı, uyumlu
Renk (Color):İnsanlar değişik renk tonlarından hoşlanabilir; bu nedenle renk özelliği 4C’ler arasında en öznel olanıdır. Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarında oluşur. Pırlantalar, renksize ne kadar yakın olduklarına bakılarak sınıflandırılır. En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D, E, F ve G’dir
Berraklık (Clarity): Elmasın fiyatı en çok artıran, taşın lekesiz oluşudur. Aynı büyüklükteki iki taş arasında lekesine (pike) ve damarlı oluşuna göre ciddi fiyat farklılıkları vardır. Taş satan mağazalarda taşların yanında açıklamalar vardır. Bu harfler ise şunları ifade eder:
Fawless; tamamen lekesiz ve en pahalı olan taştır. Kalite düştükçe fiyat da düşer. Bu yüzden kalitelisini tercih edin.
VVS; çok çok küçük noktalar (VVS1 ve VVS2 olarak ayrılır.)
VS; çok küçük noktalar (VS1 ve VS2 olarak ayrılır.)
SI; kolayca görülebilen lekeler.
Bir pırlantantanın berraklığı “doğanın parmak izleri” olarak adlandırılan lekelerine bakılarak belirlenir. Hemen hemen bütün pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristalinin küçük izlerine rastlanır.
Ancak bu lekelerin çoğu mikroskopik olduklarından çıklak gözle görülemezler. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanın lekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur.
Karat Ağırlığı (Carat Weight):Karat bir pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Bir karat 100 eşit puana bölünür. Yarım karat 50 puandır ve 0.50 ct şeklinde yazılır.
Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı; kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabilir.